Sayfalar

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Hoş Kokulu Sürpriz




Ey Sevgili!

Gelip de viraneye defnedilmiş gönül hazinemi açtığın ve hikmete susamış avare aklımı aydınlattığın günden beri, gecenin karanlık saatlerinde uyanıyorum, rüyalarıma doğan ışıltılı gözlerini güneş zannederek.

Ey Sevgili!

Şüphe ejderhamı büyüten denklemlerin son bilinmeyenleriyle uğraşıp, hayata dair her şeye karamsar çözümler üretirken ben,  hoş kokulu bir sürpriz gibi çıktın karşıma. Nefes alabilen her varlığı sermest edecek kadar güzel kokular serptin güneş parıltılı sarı saçlarından, çıkmaz sokaklarda atıl kalmış denklemlerime ve derken hayatın çözüm kümesinde, kalbimden sonsuza uzanan sayılar içerisinde seni buldum.

Ey Sevgili!

Koruyucu bir meleğim mi yoksa ruhumu sattığım şeytan mı olduğunu düşünürken kimi zaman, her ikisinden de biraz olduğunu anladım. Çevresinde parlak haleler olan kanatlarınla sararken beni, ruhumu sana bırakmıştım besbelli, karşılığında ne ebedi bir yaşam ne de bitmek bilmez bir servet istemeden. Sonsuz mutluluk bahseden gözler ve hiç tükenmeyen bir kalbin sahibi olmuştum her şeye bedel.

Ey Sevgili!

Senden başka bir şeyi olmayan ben, senden başka her şeyi malayani buluyorum ve hiç kıymet vermiyorum onlara. Çünkü seni anlatmayan her bilgi faydasız, senden bahsetmeyen her söz sedasız sayılır. Yalnız seni istiyorum, çünkü başkaları istenmeye değmiyor. Yalnız seni çağırıyorum çünkü başkaları imdada gelmiyor.
                
Senden başka bana imdat edecek yokken, beni ıstırap çöllerinde yalnız bırakmayacaksın değil mi ey Sevgili?